6 Ocak 2009 Salı

Yamaç Paraşütü ve Giyim



Yamaç paraşütün de giyim yazısını yazmaya karar verdiğimde ekipmanlı sporlar ve ekipmansız sporlar ayrımı yaparak bir giriş oluşturmak istedim. Düşünmeye başladığımda, ilk olarak tekvando, yüzme ve koşu gibi ekipmansız sporlardan konuya dalarım sonra tatlı tatlı dalış, kayak, buz pateni derken yamaç paraşütüne doğru bağlamanın tellerini tıngırdatırım dedim. Olmadı…
Çünkü mayosuz yüzmek, ayakkabısız koşmak, tahtasız satranç oynamak ekipmansız olsun diye ciddi bir konfordan vazgeçmek olarak canlandı gözümde. Ekipmansız spor yoktur demek istedim ama ağır bir cümle olurdu. Başladım spor dallarını listelemeye. Biliyorum tümden gelim oldu ama en son kendimi sporun tanımlarını incelerken buldum. Zorlarsak insanın doğadaki ilk hareketinden beri yaptığı her şeyi spor olarak nitelendirebiliriz ama o kadar da kolay değil. Neyse; en hoşuma giden tanım vikipedi den özet olarak geldi.”Spor önceden belirlenmiş kurallara göre, kişisel veya takım halinde yapılan yarışma ve rekabet amaçlı, kişisel eğlence veya mükemmelliğe ulaşmak için yapılan fiziksel aktivitelerdir.”
Mükemmellik söz konusu olduğunda insan eline geçen her imkândan ve alet edevattan faydalanıyor. Tabii, birçok defa sınırlı gelişime sahip tembel bedenlerimizi geliştirmek zor geliyor. Antrenman yap, kas oluştur, deri altı yağ dokusunu şekillendir, mukavemeti arttır, diyet yap, mutasyona uğra, vb… Her işte olduğu gibi sporda da kolay yoldan konfora, keyfe ulaşmak istiyoruz. Gözümün önünden; son teknoloji yapay bacaklı fiziksel engelli atletler, dev balina kuyruğuna benzer yekpare palet kullanan dalgıçlar, buz hokeyi korumaları, dağcılık trikemi, biyomekanik mühendisliği laboratuarları, gore-tex malzeme üreten fabrikalar, spor hekimleri, NASA ekipmanlarının tasarım paftaları falan geçmeye başladığı noktada yamaç paraşütü giysileri gibi bir konuya bunca şeyi nasıl bağlayacağımı buldum. Cevap: Savunma sanayi!
Savunma sanayindeki gelişmeler Dünyamızı şekillendiriyor. Dün soğuk iklimde savaş için tasarlanan motorlar bugün arabamızın kaputunun altında. Ağrı kesiciler ve antibiyotikler sağlık dolaplarımızda. Askerler için geliştirilmiş kumaşlar pantolonlarımızın arkasında, montlarda, uyku tulumlarımızda. Aynı şekilde hastalar, sporcular, işçiler,vb gibi özel nitelikli gruplar için tasarlanan teknolojiler uyarlanarak günlük hayatımızın içine doludizgin akıyor. Örneğin polar ceketler, yelekler, bereler, eldivenler daha 8-9 sene öncesine kadar ateş pahasıydı. Türkiye’ye gelen kumaşlar kalitesizdi. Yurt dışına gidip gelenlere belli markaları sipariş ederdik. Üzerimize olurdu olmazdı. Montlar, kayak salopetleri, kayak takımları da aynı şekildeydi. Malzeme sıkıntısından, ayaklarım 37 numarandan 41 e kadar her kayak ayakkabısına göre adaptasyon geçirebiliyordu. Allahtan; üretenlerin pazar bulma konusunda keskinleşmiş küreselleşme koku reseptörleri, ülkemiz al-şatçı ticaret mantığını çabuk bularak bu tür ürünleri bize ulaştırmakta fazla geç kalmadı. Kredi kartlarımıza hitap eden bu Çin üretimi muhteşem kumaşlar, kopya tasarımlar Avrupa menşei ile reyonları dolduruyor. Peki biz yamaç paraşütü pilotları olan son kullanıcılar bu gelişmeler karşısında nasıl konumlanmalıyız ve ne gibi ürünlere yönelmeliyiz? Seçimlerimizde neleri ölçüt olarak almalıyız? Yamaç paraşütçülerinin giyim tarzını şekillendiren etmenler nelerdir?
Öncelikle koşulları iyi değerlendirmiş ve faaliyetlerimizi buna göre planlamış olmalıyız. Tepeye ne için gittiğimizi bilirsek ona göre malzemeler seçebiliriz. Koşullar ve faaliyet süresi ile ilgili yeterli bilgimiz yok ise her şeye hazırlıklı olmalıyız. Her şeye hazır olmak; tüm gardırobumuzu yanımıza almayı veya çok profesyonel, çok amaçlı az malzemeler ile yola çıkmayı gerektirir. Tepeye yürüyerek mi çıkacağız, yer mi çalışacağız, soaring mi yapacağız yoksa seyrüsefer (Cross country) mi uçacağız, deniz üstünde akrobasi mi yapacağız, efendi efendi mi uçacağız, SIV mi çalışacağız yoksa tarzımız paraalpinzim mi olacak? İnişte araç bekleyecek mi, otelde mi kalacağız yoksa çadırda mı, uçuştan sonra partiye mi gideceğiz yoksa mangal mı yapacağız? Daha seçeneklerimiz bitmedi, yağış olabilir mi yoksa rüzgârda mı bekleyeceğiz, güneşli bir gün mü, kıl mı tüy mü? Tüy!
Doğada sporlarında konforumuzu sağlayacak en önemli konu vücut sıcaklığını dengede tutmaktır. Üşümemek kadar fazla sıcak olmamakta önemlidir. Kolay giyilip çıkarılabilir, kat kat bir giyim tarzı seçilmelidir. Ben giyim tarzımızı biraz bisikletçilere, biraz dağcılara ve birazda alp tarzı kayakçılara benzetirim. Özetle bizim giysilerimizden beklediklerimiz şunlardır:
-Bizi kuru ve ideal sıcaklıkta tutmaları
-Dışarıdan gelene yağış ve rüzgâr gibi etkilere karşı korumaları
-Kolay giyilip çıkarılabilmeleri
-Rahat harekete imkan vermeleri
-Hijyenik, hafif, sağlam ve kolay temizlenebilir olmaları

Giysi katmanları beklentilerimizi nasıl karşılar:
-İç katmanVücudumuza direk değecek katmandır. Bu yüzden hareket ederken rahatsızlık vermeyen, kaşındırmayan, vücudumuzdan nemi uzaklaştırarak gereksiz ısı kaybını önleyen kumaşlardan tercih edilmelidir. Bu katın kuruluğu hareketsiz oturan yamaç paraşütü pilotu için çok önemlidir. Islak bir çamaşır %25 e kadar daha hızlı ısı kaybettirir. İmkan olduğu müddetçe kuru çamaşırla uçunuz. Malzemeniz bu konuda iyi değilse mutlaka yedeğini taşıyınız. Zamanınız varsa tepede beklerken ıslak olanı kurutunuz. Yarım fermuarlı olanları tercih etmeniz uçuşta bunaldığınızda boyun kısmanı açarak ciddi rahatlamanızı sağlar. Uzun kolluların seçilmesi güneşli havalarda amale yanığını önler. Ayrıca soğukta sürekli kalp seviyesinden yukarda frenleri tutan ellerin sıcak kalmasında, kollar ile vücutta yek pare kalarak ısı kaybını azaltarak etkili olur. İç katman, bacaklar içinde oldukça önemlidir ve yaz-kış uçuşlarda kullanılabilir. Yamaç paraşütçülerinin ve dağcıların yaşlılık hastalıklarının arasında ciddi bir pay diz rahatsızlıklarınındır. Sırtta yük ile yürürken ve iniş sırasında dizde mikroskobik travmalar yaşanır. Bunların dışında yapılan araştırmalara göre uçuş sırasında diz eklemlerine karşıdan sürekli bir rüzgârın etkisi de bu gibi rahatsızlıkları tetiklemektedir. Kullanımları ayrı bir konu olan koza tipi harnesler bu tip etkileri azaltır. Alta içlik giymek ise başka bir çözümdür.
Seçenekler: Pamuklu, Yünlü, Sentetik kumaşlar ve karışımları ( Spankes, Naylon, Poliproplen, Polyester, Polyamid, Elasthanne)

-Orta Katman
Hava doğada bulunan en ucuz yalıtım maddesidir. İçlerinde durağan hava yarattığınız sürece kıyafetleriniz sizi sıcak tutacaktır. Örnek olarak tüylü hayvanları gösterebiliriz. Kuşlar, kışın tüylerini kabartarak aralarındaki durağan havayı arttırırlar. Bu noktada dikkat etmemiz gereken konu, tek bir kalın giysi yerine hafif ve bolca oturan bir kaç kat kıyafet tarzı seçilmesidir. Önden tam fermuarlı olmaları havalandırma için önemlidir. Ceket ve ya yelek tipinde olabilirler.
Seçenekler: Genel olarak polar olarak adlandırılan farklı kalınlıktaki malzemeler; Windstopper denilen iki polar katman arasına rüzgâr geçirmez ince bir katman eklenerek elde edilen kumaşlar; yün, elyaf, kaz tüyü, sentetik kumaşlarla doldurulmuş ceket ve yelekler kullanılabilir. Polyester, poliproplen, fleece, spandex /elastane, tiftik, yün kullanılabilir.

-Dış Katman
Bizi tüm dış etmelerden koruyacak son katımız soluma yapabilirken; rüzgâra, yağışa, yıpranmaya en dayanıklı kumaş olmalıdır. Tamamen su geçirmez malzemeler terlemeye neden olarak içten ıslatır. Orta katman giysileri gibi dolgulu ve dolgusuz seçenekleri; mont, saloped, pantolon ve tulum gibi tipleri mevcuttur. Tulum yekpare olduğundan ısı kaçakları azaltılmıştır. Uçuşta vücut bölgelerindeki sıcaklık dengesini korumada daha konforlu iken yerde sıkıntı verici olabilir. Ayrı parçalar olarak kullanacak malzemeler almak veya tulum giymek bir çok malzemede olduğu gibi tercih meselesidir. Tipi ne olursa olsun genel olarak dış katman giysilerinde şu özellikler aranmalıdır. Önden boyun dahil kapanan, rüzgâr patlı, dayanıklı, rahat kullanılan fermuara sahip olmalı; su ve rüzgâr yalıtımı için dikişleri içten bantla desteklenmiş olmalı. Cepleri kolay ulaşılabilir, hem cırt cırtlı, hem de fermuarlı olmalı. Göğüs cepleri olabildiğince bol sayıda ve eldivenle birlikte elin girebileceği büyüklükte olmalı. Göğüste askı tokalarının bulunması malzeme bağlamak açısından oldukça yararlıdır. Eğilip kalkarken belin açılmaması için bel koruması ve uzunluk payı olmalı. Bileklerde rüzgâr girişini engelleyecek cırt cırt bantlar olmalı. Göğüs, omuz, üst baldır ve kalça bölgelerinde ekstra destek olmalı. Kumaşları sürtünmeye dayanıklı olmalı, yırtıkları büyümemeli. Yağmur ve nemi kayganlaştırıcı özellikte olmalı. Küçülerek çok yer kaplamamalılar. Kazalarda, dağda ve ormanlık alanlarda bulunmak adına fosforlu renkler tercih edilir.(Bkz: Avcı mıyız biz neden kamuflajla uçalım?)
Seçenekler: Gore firmasının ürettiği Gore-tex en bilinen kumaştır. Dryloft, Cordura, Pertex, Versatech, Cascade / Hydro Dry, Cyclone, Sympatex, başka birçok nefes alabilen ve performanslı kumaşlarda var.

-Diğerleri
Şapka yazın başımızı, gözümüzü, ensemizi güneşten koruyan en güzel çözümdür. Tam siperli olması, rüzgârda uçmaması için büzgü ipinin bulunması, terleyince çabuk kuruması önemlidir. Kışın bere önemli bir ısı kaybetme potansiyeli (yaklaşık vücut ısısının %10 u) olan başın yalıtımında önemlidir. Rahat, kaşındırmayan ve çabuk kuruyan tercihlere yönelmeliyiz. Birçok pilotta bulunan esnek, pamuklu karışıma sahip, kaskla birlikte kullanılan ince balaklavalar oldukça rahat, iyi nefes alabilir özelliktedir. Ama ıslandıklarında kurumaları zor ve yalıtımları çok zayıftır. Rüzgâra dayanıklı değildir. Kumaşları ıslakken, baş terli iken bere kullanmak daha konforludur. Ağız bölgesini kapattığımız zaman balaklava ıslanır ve ağız ve çenede nemli bir kumaş olarak rahatsız edicidir. Çok soğukta ağzı kapatmaktansa, sadece çeneyi kapatarak az üşümemizi sağlar. Ağzımızı kapatmak için polar ve yün ağırlıklı malzemelerin kullanılması çok daha konforludur. Ağız ile ilgili bir tavsiyemde Rus dağcılardan öğrendiğim uçarken sakız çiğnemek olacak. Ağzı ve boğazı nemli tutar ve rahat, kaliteli nefes alımını sağlar.
Eldivenler yazın windstopper dediğimiz kumaştan tercih edilebilir. Fakat eldivenlerin içinde koruma ve destek olmasına özen gösterin. Kalkışta veya inişte herhangi bir aksilikte ilk elleriniz ile düşüşe müdahale edeceksiniz. Kışın, içi deri veya vinlex tarzı destekli, dolgulu kayak eldivenleri de çok kullanışlıdır. Benim başlangıç pilotuyken kullandığım tarz çift katlı yün eldivenin üzerine parmaksız bisiklet eldiveni giymekti. (Bkz:Multi faliyet çözümleri)
Her pilotun bir yoğurt yiyişi vardır deyişi, uçuş karakteristikleri kadar malzeme seçimleri içinde söylenebilir. Örneğin yaz faaliyetlerinde yanımda mutlaka birden fazla ayakkabı taşırım. Uçuşta uzun bilekli, çarşak bantlı ve ¾ vibram tabanlı bot, yürüyüş için cross tarzı spor ayakkabı ve beklerken rahatlamak için mantar tabanlı sandalet. Bizi taşıyan kanadımıza ne kadar önem veriyorsak ömür boyu bizi taşıyan ayaklarımızda en az o kadar önem vermeliyiz. Kar olmayan koşularda soluyabilir ayakkabı ve botları tercih ederken kışın kar suyunu emmeyen dağcılık tipi botları seçmeliyiz.
Son olarak aklıma gelen ise pilotlarımızın en havalı aksesuarı, güneş gözlüklerimiz. Bu konuda internetteki ypforumda oldukça tatmin edici bilgi bulunuyor. Ben sadece uçuşta, araba sürerken ve bisiklette kullandığım kendi tercihimi sizlerle paylaşacağım. Kahve rengi(çok koyu ve siyah camlar az ışıkta görüşü sınırlıyor); yukardan aşağıya doğru rengi açılan(kokpiti ve yeryüzünü görmemi sağlıyor); uv ışınlarına karşı korumalı; miyop ve astimatıma(çok bela bişey) göre numaralandırılmış(bu yüzden düz cam tercih etmelisiniz); kalın(toz ve yandan gelen ışınları engellemek için), plastik ama çok hafif çerçeveli.

Seçeneklerimizin özellikleri, avantajları-dezavantajları:


*Pamuklu: Günlük hayatımızda kullandığımız pamuklu ve rahat iç çamaşırlarımız pamuklulara örnek olabilir. Teri hızlı emer ve oldukça rahattır. İyi nefes aldığı için bandana, şapka, boyun bağı ve t-shirt olarak da kullanılır. Geç kurur ve ıslakken ısı yalıtımı yoktur. Normal programda, 30 derecede yıkanabilirler ve oda sıcaklığında kururlar. Özellikle terlenecek kış aktivitelerinde kullanmaktan sakınılmalıdır. Doğa sporları için uygun değildirler.
*Yün: Ağır yorganlarımızı, rahatsız kazaklarımızı ve dededen kalma poturları hatırlarsanız özellilerini biraz çıkartırsınız. Ucuzdur, yer kaplar, kolay ıslanmaz, ıslakken de ısı yalıtımı sağlar, zor aşınır ve havayı iyi abzorbe ettiğinden orta düzey rüzgâra dayanıklıdır. Bolca su tutabilir ve oldukça ağırlaşır. Yavaş kurur. Sentetik malzemelerle belli oranlarda karıştırılarak kullanılırlar.
*Tiftik: Isı koruma özelliği fazladır. Buna karşın ağırdırlar ve çok yer kaplarlar. Zor ıslanır zor kurur.
*Spandex /Elastane : Likralı olarak bildiğimiz kumaşlardır.Elastiktir. Dayanıklı değil. Nemi emme ve dışarı verme özelliği az. Yavaş kurur. Türk filmlerindeki aerobik hocalarının taytları dışında kumaşlarla karıştırılarak kullanılır.
*Naylon: Sağlam,dayanıklı,hafif,ucuz. Kalınlıklarına göre bazı türleri aşınma ve rüzgara dayanıklıdır. Su emer.Oldukca da yavaş kurur. Çeketlerde, rüzgar giysilerinde,üst eldivenlerde,nefes almaz çoraplarda kullanılır. Dış katman için kaplama olarak kullanılanları rüzgâr geçirmez ve solumayıp terletir. Doğa sporlarına uygun değildir.
*Polyester: Çabuk kurur, rahat ve hafiftir, ıslakken de yalıtmaya devam eder, Pahalıdır. Bazı türleri koku yapar. İlk katman giysilerinde, tişört ve iç çamaşırlarda, yalıtıcı katmanlarda, şapka eldiven ve çoraplarda kullanılabilir *Poliproplen: Dokuma sıklıklarına göre kalınlıkları ve fiyatları değişir. Nemi tutmaz. Çok çabuk kurur, hafiftir. Kaşındırır. Koku yapar. Polyester ile yaklaşık olarak aynıdır.
*Fleece: Sentetik bir malzemedir. Ağırlığına göre ikiye ayrılır. Ultrafleece ve polarlite. Yumuşak tüylü yüzeyleri vardır. Isı tutma yetenekleri fazla ve kuruma hızları tatmin edici derecede çabuktur.
*Kaz tüyü: Kaz ve ördeklerin göğüs tüylerinden alınır, telek ve tüy kapasitelerine göre sınıflandırılır. Isı kapasitesi oldukça fazladır. Islanınca ısı yalıtımı sıfırlanır. Çok geç kurur. Pahalıdır ve çok iyi su geçirmez kumaşlarla kaplanmalıdır. Kaplanan kumaşın nefes alabilme kapasitesi önemlidir.
*Elyaf: Kimyasal bileşkeler sonucu ortaya çıkan değişik yerlerde kullanılan dolgu malzemesidir. Ucuzdur, ıslanınca da bir miktar ısı tutabilir ve kaz tüyünden daha kolay kurur. Oldukça yer kaplar.
*Gore-tex: PTFE ( Poly Tetra Fluto Etilen ) maddesinden üretilir. PTFE filmi, havanın bu filmin moleküler yapısından geçebileceği şekilde esnetilmiştir. Sonuçta her santimetre karesinde 1.4 milyar gözenek bulunan Gore-Tex kaplama elde edilmiştir. Bu gözeneklerden her biri su buharını oluşturan moleküllerden 700 kez daha geniştir. Bu sayede Gore-Tex kaplanan kumaş su ve rüzgar geçirmeyecek ancak vücut nemini rahatça dışarıya atabilecektir. PTFE filmi her türlü nemi, bu nemin sahip olduğu basınç sayesinde serbestçe gözeneklerinden geçirecektir. Kaplanması zor bir kumaştır. Bu yüzden maliyeti yüksektir. Ana olarak iki çeşit Gore-tex giyim malzemesi vardır; iki katlı ve üç katlı. İki katlıda Gore-tex zar dış kumaşla birleştirilmiş ve en içe bir astar kullanılmıştır. Üç katlı olanda ise Gore-tex zar bir dış ve bir iç katla birleştirilmiştir. İki katmandan oluşan ürünler genel olarak daha yumuşaktırlar, şehir ve daha hafif kullanım için daha uygundurlar. Üç katmandan oluşan ürünler ise ayrı bir astara ihtiyaç duymadıkları için daha hafiftirler ve genel olarak dağcılık uygulamalarında kullanılmak için dayanıklı olduklarından daha uygundurlar.
*Dryloft: Su geçirmez ve performanslı bir malzemelerdir. DryLoft Gore-Tex e göre daha iyi nefes almasına rağmen onun kadar iyi bir su geçirmez değildir. İçindeki dolgu malzemerlinin ıslanmaması için suyun donduğu ortamlarda tercih edilmelidir.
*Cordura: Özel kare kare dokuması ile sökülmez ve yırtığı büyümez. Kaplama olarak ve yıpranma ve sürtünmeye destek bölgelerinde kullanımı yaygındır.
*Pertex: Hafif bir kumaştır. İnce, çok lifli, naylon iplikten dokunmuştur. Her bir naylon iplik , Pertex ipliğini oluşturan 34 ayrı liften meydana gelmektedir. Bu çok ince lifler yoğun bir sıklıkla dokunarak hafif ama dayanıklı bir kumaş elde edilir. Yoğun bir dokuma olduğu için hava geçirgenliği düşüktür ve liflerin yüksek sıklığından dolayı da nemi dışarıya çabuk atabilmektedir. Kumaşın dış yüzeyi nemi geniş bir alana yayar bu da kurumayı hızlandırır. Üç ayrı sıklıkta dokunmaktadır.

*Versatech: Çok lifli polyester iplikten yapılmıştır. Lifler arasında 8 mikronluk bir mesafe vardır. Su damlalarının çapları ise 100 ila 3000 mikron arasında değişmektedir. Bu nedenle su geçirimi düşüktür. Ayrıca kuş tüyü ve sentetik gibi dolgu maddelerini de kaçırmaz. Rüzgar geçirimleri de düşüktür.
*Cascade / Hydro Dry: Polyurethane bir kaplamadır. Nem buharını geçirirken su geçirmez. Nem buharı geçirme özellileri mikro gözenekleri ile sağlanır. Ayrıca içerden gelen nemi kimyasal olarak çekerler. Esneme ve kırılma gibi zorlamalara dayanıklıdır. Kaplanması kolay bir kumaş olması dolayısıyla maliyeti düşüktür.
*Cyclone: Kesinlikle su geçirmez. Polyurethan kaplama, su damlasına göre oldukça küçük, su buharı partiküllerine göre çoğu zaman büyük, düzensiz yerleştirilmiş mikroskobik gözeneklerle doludur. Soluyabilir. Yüksek oranlarda nem geçirme özelliğine sahiptir. Kaplanması kolay olduğu için maliyeti düşüktür. Dayanıklı bir kaplamadır.
*Sympatex: Polyester bir zardır.Molekül yapısı su buharını emerek taşıyabileceği özelliktedir. Buhar kendi basıncı ile dışarı çıkar. Hydropollic zar olarak bilinir. Gore-Tex’ten farklı olarak gözenekleri yoktur. Su geçirmezlik, rüzgar geçilmezlik özelliklerine sahiptirler. Dayanıklı maddelerdir. Gore-Tex gibi çeşitli kaplama yöntemleri vardır. Gore-Tex’e eşit performans gösterdiği ileri sürülmektedir.

Bahsetmemiz gereken birçok kullanım alışkanlıkları ve farklı malzemeler olduğunu biliyorum ama sizlere apar topar keyifli uçuşlar dileyip ofisteki işlerimin başına dönüyorum. Doğanın keyfini çıkarmanız dileklerimle.

Serhat ÖZEL