21 Mart 2011 Pazartesi

Perde Pilavı- Curtain Pilaf

 laf with Chicken and Nuts enveloped in thin dough topped with Almonds  

(Perde Pilavı- Curtain Pilaf)
We are a couple and just moved to Melbourne 7 weeks ago from Turkey. When we stayed with a couple from UK, we wanted to make a Turkish recipe together but we couldn’t find that meal’s recipe in English. I decided to try translating it.  I hope you will enjoy with it.



3 water glass cups rice

2,5 soup spoon margarine or butter
2 soup spoon pine kernel , (pinon)
1 soup spoon almond (Before, flakes should be sorted out by boiling)
3 soup spoon currant
1 chick(pullet) or grouse (tinamou)
1,5 glass cups water of boiled chick
salt and black paper


For dough

One little package margarine
3 eggs
3,5 small spoon salt
1,5 water glass cup flour

Cooking pilaf:

Clear the rice. Rice should be awaiten in a warm water for a half hour.
Almonds and pinons roast in oil until they get pinky. Put filtred rice in it.
Mix them a littel bit than add hot chick's water in it. Cook for 20 min.
(first cook at a high heat,next close the cover make them steeped at a low heat)
Than mix then be carefull don t bear down(crush) the rice)
Merge all them (currants, small pieces of boiled chick,salt,black paper)

Cooking dough:

Mix margarine, 2 eggs and salt and bear down them.Knead them with flour.
Roll out dough until thickness being 2-3 mm. Put it in a round bottom billycan.
(Dough should be lean out) Put pilaf(pilaf should not be hot) in it and compress wit your hands.
Cover the pilaf with dough and cook in a middel heated oven.

Afiyet olsun... :)

14 Mart 2011 Pazartesi

Kaptanin Sehir defterine ek

Videoları izlemek için linkleri kullanın.

------------------------------------------------------------------------
Episode II
http://vimeo.com/21258343

Kaptanin Sehir defterine ek;

Melbourne`e geleli bir aydan bir kac gun fazla oldu. Sehir merkezini oldukca ogrendik. Hatta duzenli gittigimiz yerler bile olustu. Ornegin bir tane 2$ cı var. Her sehir merkezine geldigimizde ugruyoruz. Turkiyedeki 1TL ciler gibi Çin mali ucuz şeyler satiyorlar. Bu 2$ cıdan ev esyalarini duzmeye basladik. Ilk olarak 1 yastik, 1 saklama kabi ve 2 yastik kilifi aldik. Gecen gunde Garage satisi yapan 3 eve gittik ama alacak birsey bulamadik. Ilkay 2 kitap aldi o kadar. Dönerken bir agac dibinde piril piril bir elektrikli isitici buldum. Eve getirdik ve calistirinca fan arizasindan gurultu yaptigi için attiklarini anladik. Icini acip tamir edince ta taaa yeni bir esyamiz daha oldu. Simdilik yeni evimiz icin 1 yastik, 2 kilif ve bir isiticimiz var.  Yeni evden kastım yarin yeniden tasinacagiz ve bu sefer en az 4 ay kalacagimiz paylasimli bir ev. Konratı bile imzaladik.

Yeni evimizden de biraz bahsedeyim. 3 katli, 5 odali, esyali, 2 banyolu,
genis mutfak ve bahceli, 2 arabalik kapali garaji var, mahalle oldukca guzel ve manzarali bir yatak odamiz var. Saka yapmiyorum gercekten
bunlarin hepsi var ama biz evi 6 kisi ile paylasmak durumundayiz. 1 Norvecli ogrenci, 1 IT proje muduru (2 haftada bir 1 haftaligina falan geliyormus, odasinda kendi buzdolabi ve tv.si var), bizim gibi geleli 1-2 ay olmus bir cift var. (Oglan Kostarika, kiz Rusya enkazi ulkelerden birinden ama hatirlamiyorum ’Belarus mus’) , bizim karsi odamizda 1 ya da 2 kisi kaliyor. (Onlarla daha tanismadik.) Evin ortak kullanim alanlarini haftada 1 degismeli olarak ev sakinleri temizliyor. Mutfak kullanimi sirayla ve isi biten temizliyor. Sanirim bir buz dolabina daha ihtiyac olacak. Ev sahibemiz Vietnamli. Burada buyuk bankalarda yatirim danismani olarak calismis. Simdi bunun gibi 3 ev almis ve onlarla ilgileniyor. Esi galiba Hollandali ve Ilkay`in eski isine benzer seyler yapiyormus. Bir aylik kira ve depozito ile berabar $2700 verdik. Hersey gibi kiralarda haftalik. (Faturalar, maaslar,vs...) Bizim ki haftalik $310. Ev bulmak ve kiralamak olum (Turkce karakterler klavyelerde olmadigindan kusura bakmayin). Internet sitleri bizimkilere gore kullanissiz ve emlakcilik sistemi tam bir dokuntu. Buyuk emlak sirketleri ve onlarin agentlari var. Bu agent ta her eve bakmiyo hepsinin sorumlu oldu evler veya apartmanlar var. Bu agent denen kisi ile arasip ya da maillesip onun uygun oldugu bir saat bulmalisin ya da her ev gorme icin genelde Cumar tesi olan 10-15 dk.lik zamani denk getirmelisin. Arabasi olmayan bizim gibi zavalli faniler bir evden bir eve yetisemedigimiz icin cogunlukla evleri yakin cevrelerden secip gormeye gidebiliyoruz. 4 haftada gezebildigimiz ev 10-15 falan. Sonra mesela bir evi begendin diyelim. Teklif veriyorsun. Agentlar senin gibi tekliflerden en az 3 tane toplayip ev sahibine goturuyor, Land Lord(ev sahibi) da seciyor. Agent disinda ev sahibini bilmiyorsun ve ev ile ilgili sorunlarda agent i ariyorsun. Kira agent a odeniyor. $100 a kadar cikan masraflari agent ev sahibine sormadan yaptirtip kiradan dusebiliyor. Vs...vs... Emlak konusu sizide benim gibi sikabilir o yuzden bu kadar yeter sanirim. Biz de zaten sonunda pes ettik ve en iyisi bunlarla, faturalarla falan ugrasmadan ev paylasimina girelim dedik.

Merak edenler icin gelelim yeme, icme konularina. Burada ne ararsan var. Ne ararsan... Tekrar ediyorum ne ararsan. Dunyanin tum mutfaklari. Bu konuda baska bir soze gerek var mi? Bence yok. Ahaa az daha unutuyordum. Evet kanguru eti yedik. Turkiyeden ayrilmadan bizi artik sikmaya basliyan espiri “ Eee artik bol bol kanguru eti yersiniz, ehe hee hee!” idi de. Artik mutlusunuzdur umarim.

Okul ile ilgili gelismeler de soyle. Ehm ehm bendeniz sinifin en basarili ve en gozde ogrencisiyim. G.Korelilerin bu kadar cok olmasindan ilk hafta size yakindigim gibi yonetimede yakinmistim. Ise yaradi anlasilan ve son iki haftadir gelen ogrenciler ile sinif ideal bir olimpiyat komitesine donustu. Brazilya, Sili, Colombia, Japonya, G. Kore, Turkiye, Vietnam karmasi olduk. Bu arada okulda guzel aktivitelerde yapiliyor. Ornegin dans yarismasi, acik alan hayvanat bahcesi gezisi falan gibi. Mesela biz sinifca barbeku yapmaya gittik. Burada parklarda uzerinde sactan bir pisirme yeri olan ucretsiz barbekuler var. Isiticiyi sen gormuyorsun. Bunlar uzerinde dev bir tepsi olan dolap gibi seyler. Altta bir butona basiyorsun ve hop o sac tepsi deli gibi isiniyor. Etini, budunu oraya koyup yaninda getirdigin spatulayla, yagla, baharatla falan pisiriyorsun.


Ruth&Craig ile son akşam

Size anlatmak icin yaptiklarimizi dusunuyordum da aklima geldi. Ayrilacagimiz evdeki iki Ingiliz arkadasimiz bizi bir festivale goturmeyi teklif ettiler ve bizde kabul edip onlara katildik. Gittigimiz yer sahil boyu uzanan bir mahalle ve oraya Formula1 pistinin icinden gecerek gittik. Hatta piste park ettik. Buradaki Formula yarisi trafige kapattiklari yollarda, sehrin icinde yapiliyor. Haziran civari buradaki yarisi canli izleyebilecegiz. Neyse asil anlatacagim sey festival. Festival alani diye bir yer yok. Bir cok yer var. Hatta tum mahalle. Mahalle dediysem tum Kizilay ve Bakanlik lar kadar bir yer. Bu festivalle ilgili bir video hazırlayacağım. Şimdilik haberler bu kadar…

xxx

3 Şubat 2011 Perşembe

Melbourne den Sevgiler

Hi Mates;


Dostum Onur’un sorularini yanitladigim uzun mesajim klavyenin yanlis bir tusuna basinca uctu. Bende; madem uzun uzadiya birseyler yazmaya o kadar hevesligim oturup Word de yazayim, blogumada koyar hepinizle paylasirim dedim. Hazirsaniz; gunlerce ailelere ve arkadaslara yapilan Ankara, Kayseri, Istanbul ve Uludag ziyaretlerini gecerek yolculuk ile anlatmaya baslayacagim.

Yolculuk: Bizi yolcu etmeye gelen annem ve sevgili arkadasi Umran abladan; gozlerimiz delicesine sulanmadan bir an once ayrilip, Istanbul Ataturk Hava Limanindan Etihad EY-460 no.lu 13:55 Abu Dhabi ucagimiza kendimizi attik. Gunlerdir suren stres artik bitiyordu ve gidiyorduk. Yolculuk yaptigimiz ucaklar cok rahatti. Hic sikilmadan ve birseyler dusunmeden onunuzdeki koltugun sirtindaki dokunmatik ekranlardan sectigimiz film, muzik, radyo, ucus bilgileri, oyun vs... gibi seyler ile Abu Dhabi hava alanina vardik. Tum kilo limitlerimizi sinirlari zorlayarak doldurmustuk. Unuttugum batonlar el bagajlari ile birlikte elimde patladi ve tum seyahatte elimde onlarla gezmek zorunda kaldim. Bu arada bu ucusta okuma gozlugumu kaybettim ve tum hava alaninda kafasi kesilmis tavuk gibi dolana dolana Abu Dhabi ye geldigimiz ucagi aradim. Buldum ama gozlugu bulamadilar. Neyse sonra Melbourne ucagimiz EY-96 bavullarla ilgili birseyler yuzunden 1 saat gecikme ile 23:30 gibi havalandi. Etihad hava yollarindan ben cok memnun kaldim. Ilkay ile bu uzun ucusta rahat edelim diye koridor baslarindan yer almistik. Yerlerimiz rahatti ve gelen yemek servisleri, ikramlar, kahvaltilar, icecekler falan cok guzeldi. Sinirsiz alkollu icicek ikramlari ile de keyfimi hep yuksek tuttular. Gunes domasina ragmen kabinin camlari kapali olmasi sayesinde Melbourne saat i ile 18:00 e kadar falan uyudum. 20 saat civari ucup 19:30 da Melbourne ucakta kayvalti yaptiktan sonra indik.(Kaptanın seyır defterıne ek: Ucustan sonra 3 gun jetlag oldum. Gecelerı 4 saat uyuyabıldım ve gece 4 te ayaktaydım. Yavas yavas duzeldım ve sımdı danalar gıbı uyuyorum.)

Sehir-Konaklama-Ulasim: Ucaktan inince bizi Ilkay in amcasinin Avustralya li olan esinin kuzeni ile esi aldi.Esyalarimizi BMW lerine zar zor sigdi. (Burada arabalar gercekten ucuz.) Evleri buradaki herkesin ki gibi bahceli-mustakil. Sehir merkezindeki yeni bolgelerde apartlarda var elbet ama studio daireler seklindeler. Trafik sag seritten akiyor ve direksiyon araclarda sag tarafta. Yayalarda tabiki bize gore ters taraflardan yuruyup, bizi karmasik kavsaklarda ambole ediyorlar. Tum yollar harika ve duzenli. Bisiklet yollari genelde ayri bir serit olarak ayrilmis durumda. Hava cok gunesli degilse (gunde 3 mevsimi yasamak cok normal) cogu insan bisikletle gidiyor heryere. Gayet olimpiyatlarda gibi giyinmis bir cok insan kosarak, bisikletle, patenle, scooter tarzi aletlerle yaninizdan geciyorlar.Isyerlerinde okullarda duslar var. Sehir icinde de kullanilabilen ucretsiz duslar var. Depozitolu bisiklet paylasim sistemleri var ve ilk yarim saat ucretsiz.Bisikleti bir noktadan alip bir baska noktada teslim edebiliyorsun. Toplu tasimacilik ise mukemmel. Sehir merkezlerinde Tram dedikleri Tramvaylar var. Sehir merkezinde yerin altinda loop yapan ve sehirin disarilarinda dogru giden metro vari tren sistemleri var. Sehir ici otobuslerinide bunlara dahil ettikleri bir bilet sistemleri var. Biletler hep makinelerde satiliyor. Ayni zamanda dolum yaparak kullanilan akbil vari bir sistemleri var. Sehir ici toplu tasimalarda biletler icin turnike veya kontrol yok. Rasgele yapilan kontrollere yakalanma olasiliginda cok az ama herkes duzenli bir sekilde odemesini yapiyor. Binerken ve inerken biletini okutuyorsun. Bunlarla beraber burada kaldigimiz kisa surede mesafe kavramlarimizda degisti. Sehir merkezi disindaki, alis merkezleri gibi akliniza gelebilecek butun yapilar dahil tum yapilar tek katli oldugu icin sehir cok buyuk bir alana yayilmis durumda. Ben buraya gelmeden google.maps de geziyordum ama benimsari sari gordugum cizgiler sokak degilmis caddelermis ve sokaklari gorebilmek icin haritaya daha da yakinlasmak gerekiyormus. Su anda sehrin buyuklugu karsisinda dumur durumdayim.

Bir baska dumur yasatan seyse sehrin kozmopolitik yapisi. Sokaklar panayir alani gibi, her tarz insan, her sitil giyim, her cesit yemek var. Gencler cok marjinal. Zenciler, Asyalilar, Hintliler, Avustralyalilar, hepsi zaten bir degisik... Kendi iclerinde de cok ayrilmislar. Daha once de belirttigim gibi bunlarin yeni jenerasyonlari daha da degisik, daha da marjinal. Ne tarzlar gordugumu anlatamam. Sanki MTV kliplerinin icinde gibiyiz.

Konaklama falan dedim ama baska baska konulara daldim gittim.(Basliga Sehir diye bir ekleme yaptim)

Bugune kadar yanlarinda kaldigimiz Lil ve Bonny inanilmaz iyi insanlar ve bize o kadar yardimci oldular ki anlatamam. (Makedon asillilar)Ben Lil e melegim diyorum. Bizi aliyorlar- birakiyorlar, yedirip-icirip, gezdiriyorlardi. Cocuklari Jasuha ve Hannah ile beraber yasiyolar ve inanirmisiniz bizi cocuklarinin yataklarinda yatirdilar.Bonny hergun bana bira, raki falan ikram ederken, Lil muhtesem yemekler yapiyor, bana okul icin sandwich ler falan hazirliyor. Cok uzgunum ama bugun yanlarindan tasiniyoruz. Ilkay in abisinin is yerinden ark.inin UK den bir ark.i varmis. Sehir merkezine cok daha yakin bir evde oturuyorlar. September da evlenecegi erkek arkadasi ile kaliyorlar. Benim okuluma 2-3 km .sanirim. Burada sehir ici ulasim zone lara ayrilmis durumda ve birbiri arasinda gecis yapinca odedigin fiyatlar degisiyor. Bana en uygun zone dalar. Sirin 2 katli kucuk bir evleri var. Sehrin iyi bilindik mah.lerinden birinde. 2 hafta falan kendimize bir yer bulana kadar onlarlayiz. Burada evler genelde esyali kiralaniyor. Haftalik kiralar odeniyor. Min. 250-300$ a. Ev paylasmak ta bize yaklasik haftalik 200$ a falan patliyacak. Anlaycaginiz en yakin zamanda is bulmak zorundayiz. Sehir ve yasam benim dusundugumden pahali. Hamburger bile 5-9$ arasi. Kucuk su 2-3$ falan. Musluk suyu iciliyormus Allahtan. (Bu paragrafi ayzarken Bonny aradi ve Ilkay i yeni evimize biraktigini soyledi-I love You, Bonny!)

Okul(Carrick): Okula Pazartesi basladim. Beni bir sinava aldilar ve intermeddiat olarak belirleyip bir sinifa attilar. Gunde 4 saat dersim var.1 ara veriliyor. Aslinda sabah-oglen ve aksam olarak gruplarini degistirmek isteyebiliyorsun ama su anda sabah grubu dolu. Upper icin musaitmis. Benim acilen ingilizcemi gelistirip upper a gecmem gerekli. Sadece sabah saatlerine gecmek icin degil kursu hizli bitirip okulun verdigi diger kurslara gidebilmek icin. (Hair dress- cook falan gibi..) Cunku kursa verilen para geri alinamiyor ve bir sekilde degerlensin istiyorum. Sinif ark.larimin hemen hepsi G. Koreden . Japon, Silili ve Kolombiyalida var. Su anda sinifta en iyi ingilizce bende gibi gozukuyor. Dersler oyunla, video ve muzikle falan geciyor. Workshet ler falan yapip kelimler, grammerler falan goruyoruz. Dersler 2. Gununden sikici olmaya basladi. Korelilerin telafuzlari gercekten kotu ve anlasmak bazen zor oluyor.

Su anda okuldayim ve ucretsiz internet oldugundan burada biraz vakit geciriyorum. Telefon hatti aldim fakat 3G aylik sinirsiz gorusme ile beraber 60$ dan fazla oldugundan henuz kontorlu olarak kullaniyorum.Dun bir banka hesabi actik ve az bir miktar olan birikimizi uzerimizde tasima zorunlulugundan kurtulduk. Ogrenciye ucretsiz aciyorlar. Neyse simdilik Melbourne den haberler bu kadar. Haberler diyince aklima geldi. Avustralya yeni bir firtinanin etkisinde ama bizde oldukca uzak. Merak etmeyin. Herkesi cok ozledik ama su an basimizin caresine bakmaktan dusunmeye pek vakit bulamiyoruz. Kalbimizdesiniz opucukler...

Serhat